diyet yapmak

DİYET YAPIYORUM AMA NEDEN KİLO VEREMİYORUM?

Bazı zamanlarda diyet yaparsınız, aldığınız kalorileri hesaplarsınız, her yediğinizi özenle kontrol edersiniz ve egzersizi hiç ihmal etmezsiniz, ama yine de tartıya çıktığınızda, aldığınız sonuç sizi mutlu etmez. Bu mutsuzluk aklınıza diyet yapıyorum neden kilo veremiyorum sorusunu getirebilir. 

Öncelikle tavsiyem tartıya odaklanmak yerine kendinizi iyi hissettiğiniz, sağlıklı vücut değer aralıklarında kalmaya çalışın. Eğer beden kitle indeksiniz normal değerlerin üstünde ve diyet ile birlikte her şeyi kusursuz ilerletip yine de kilonuzda bir düşüş gözlemlenmiyor ise belki de yanlış bilinen doğrular olabilir gelin birlikte bakalım:

Aslında çok çeşitli nedenlerle kilo veremiyor olabilirsiniz. Hemen ümitsizliğe kapılmayıp bu sorunu çözmek için büyük bir motivasyonla sorunun altında yatan sebebi bulmaya odaklanmalısınız. 

Tartıda kilo düşüşü olmama sebebi neler olabilir?

1.Besinlerin sadece kalorisine odaklanmak:

Eğer yediğiniz besinlerin sağlıklı olup olmadığına değil sadece kalorisine odaklanıyorsanız bu kilo vermenize bir engel olabilir. Ayrıca her zaman düşük kalorili beslenmek sağlıklı beslenmek anlamına gelmez! Çözüm olarak gün içinde neler yediğinizi bir deftere yazmak ve diyet günlüğü tutmak, bu konuda size yardımcı olur ve yaptığınız küçük hataların farkına varmanızı sağlar.

2.Egzersize güvenmek:

Bugün egzersiz yaptım bahanesiyle gereğinden fazla yeme ya da içme durumuna giriyorsanız, hata yapıyorsunuz demektir. Kilo vermek istiyorsanız, basit bir matematikle, yaktığınızdan daha az kalori almanız gerekiyor. Spordan sonra ben bu yemeği hak ettim ya da yarın bu yediklerimi yakarım düşüncesi ile gidiyorsanız tartıda kilo düşüşünüzü görmek oldukça zor olacaktır.

3.Öğün atlamak

Yoğunluktan dolayı, o gün tüketmeniz gereken ana veya ara öğünlerden birisini veya birkaçını atlarsanız. Belki o öğünü/öğünleri yememiş olmanın, kilo verme çabalarınıza katkıda bulunacağını düşünebilirsiniz. Bu durumda sadece kendinizi kandırmış olursunuz. Öğün atladığımızda, kan şekeri seviyeniz düşecek ve bu da, tatlı besinlere olan ihtiyacı arttıracaktır.

4.Yapılan kaçamakların farkında olunmaması

Diyetinizi kusursuz bir şekilde uyguladığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Eğer buna rağmen  hala kilo vermiyorsanız, belki de yediklerinizin miktarını kaçırıyor olabilirsiniz. Örnneğin, çayın yanında yediğiniz 2 tane bisküviyi, ağzınıza attığınız bir avuç fıstığı, ya da özel günlerde yediğiniz bir dilim pastayı saymayı unutuyorsunuzdur belki. 

5.Porsiyon miktarı

Uzun süredir diyet yapıyorsanız porsiyonların miktarını artık bildiğinizden emin olarak, buna eskisi kadar özen göstermemeye başlıyor olabilirsiniz. Tabii bu arada, porsiyon miktarınız farkına varmadan giderek artıyor olabilir! Bunun önüne geçmek için, markette alışverişinizi yaparken, ihtiyaç duyduğunuzdan fazlasını satın almayın. Eğer ekmeği kalın dilimlemek gibi bir eğiliminiz varsa, o zaman da dilimlenmiş ekmeği alın.

6.Her gün tartılmak

Sağlıklı bir tartım; haftada 1 kez, aynı tartıda, sabah kalkınca aç karnına ve tuvalete çıktıktan sonra (dışkılama sonrası), giysisiz yapılır. Kabızlık durumunuz, kullandığınız bir ilacın vücudunuzda su tutmaya yol açması, tuzlu besinleri fazla tüketmeniz yüzünden veya bol su içmediğiniz için vücudunuz su tutabilir. Bu sebeple, zaman zaman aslında kilo almadığınız halde, almış gibi hissederek endişelenebilirsiniz. Bu da diyet sürecinizi oldukça zorlaştırır. Çünkü tartı sonucu sizi demoralize eder ve kilo veremediğinizi düşünerek diyeti bırakabilirsiniz. 

Bu maddeleri okuduktan sonra eğer diyet süreciniz boyunca yaptığınız hatalar var ise bu hataları düzenledikten sonra mutlaka tartıda ve vücut yağ oranınızda sağlıklı düşüşü gözlemleyeceksiniz. Siz yeter ki diyete olan motivasyonunuzu kaybetmeden yolunuza doğru adımlar devam edin 😊

Hepinize sağlıklı günler dilerim..

İsveç diyeti

İSVEÇ DİYETİ NEDİR?

Nedir bu İsveç Diyeti?

İsveç diyeti günümüzün en popüler diyetleri arasında yer almaktadır. İsveç diyeti oldukça fazla kiloyu kısa sürede verdirse de aynı zamanda tehlikeli bir diyet yöntemidir. İsveç diyeti genel olarak düşük karbonhidrat yüksek yağ ile beslenme temeline dayanan düşük kalorili bir beslenme planıdır. Bu diyet özellikle İsveç ve Norveç’te büyük ilgi gördüğü için İsveç Diyeti olarak adlandırılmıştır. Tüketilmesi ve tüketilmemesi gereken besinler bulunduğundan katı kuralları olan uygulaması zor bir beslenme planıdır. Kuralların birine dahi uyulmaması kaçamak olarak algılanır ve diyet bozulur, tekrar baştan uygulamanız gerekir. Tüm şartlara uyulduğu takdirde ise 13 günde 7 – 20 kg verebileceğini ve verilen kilonun geri alınmadığını vadetmektedir. 

Bu diyetin temel mantığı; metabolizmaya şok etkisi yaratmak ve olması gerekenden daha az kalori almaktır. Bu diyeti uygulayacaksanız hiçbir vitamin ve mineral eksikliğinizin olmaması gerekmektedir.! Ayrıca çeşitli hastalıklarınızın varlığı durumunda İsveç Diyeti uygulanırsa ciddi problemler ortaya çıkabilir. Kısacası diyete başlamadan önce her türlü sağlık probleminizi tedavi ettirilmeli; tedaviden sonra da diyetin uygulanıp uygulanamayacağına dair uzman bir diyetisyenden görüş almalısınız. 😊

Nasıl Uygulanır?

İsveç diyeti yaşam tarzına dönüştürülmesi kesinlikle tehlikeli olan ve kısa süreli uygulanması tavsiye edilen bir diyet şeklidir. İsveç Diyetini tam 13 gün boyunca katı belli kurallar çerçevesi içinde uygulayabilirsiniz. Eğer zorlanıp diyeti yarıda keserseniz tekrar İsveç diyetine başlamak için en az 3 ay beklemeniz gerekir. Diyeti eksiksiz uygularsanız ve tekrar isveç diyeti yapmak isterseniz 6 aydan sonra tekrar diyete başlayabilirsiniz. Ayrıca İsveç diyetini uygularken mutlaka egzersiz yapmalısınız ve günde en az 2 lt su tüketmelisiniz.

Diyette kahvaltı öğünü yok! Güne kahve ile başlıyorsunuz. 

Bu diyet, kahvaltıyı, ara öğünleri, kuru yemişleri, ekmeği ve meyveyi minimum indiren hatta reddeden bir diyet biçimidir. Bu besinlerin olmaması sebebi ile sindirim sistemimizin olumsuz etkilenmesine, B vitaminlerinin alınamamasına sebep olmaktadır. Düşük kalorili olması nedeniyle de organlarımızın çalışması için gereken enerjiyi dahi karşılayamayan bir diyet biçimidir. Diyette kas kaybı görülebilmektedir. Fakat tüm bu olumsuzluklara rağmen hızlı kilo verdirdiği için sıklıkla tercih edilmektedir.

Peki bu diyette kesinlikle yememeniz gereken besinler nelerdir?

  • Sodalar, şekerli meyve suları ve mayalı alkoller
  • Yüksek miktarda süt şekeri içerebildiğinden yağsız ve normal sütler
  • Rafine yağlar ve margarin
  • Tatlılar; pastalar, şekerler, kekler, çikolatalar, dondurmalar, granola barlar, yapay tatlandırıcılar ve şekerli süt ürünleri
  • Karbonhidrat içeriği yüksek olduğundan müsli, ekmek, makarna, pirinç, patates, patates kızartması, cips, yulaf lapası, baklagiller, baklagiller ve mercimek.

İSVEÇ DİYETİNİN 13 GÜNLÜK STANDART DİYET MENÜ ÖRNEĞİ;

1.GÜN

Kahvaltı: Sade kahve (şekersiz ve sütsüz)

Öğle yemeği: 2 adet haşlanmış yumurta + haşlanmış ıspanak

Akşam yemeği: Yağsız ızgara biftek

2. GÜN

Kahvaltı: Sade kahve+ tereyağlı tam tahıllı ekmek

Öğle yemeği: 200 gr jambon

Akşam yemeği: 200 gr ızgara yağsız biftek, yeşil salata (sadece marul ve salatalık ile yapılır) ve 1 adet meyve

3. GÜN

Kahvaltı: Sade kahve+1 dilim tereyağlı tam tahıllı ekmek

Öğle Yemeği: 2 adet haşlanmış yumurta+ domates salatası+ taze fasulye

Akşam yemeği: 1 dilim jambon ve yeşil salata (sadece salatalık ve marul)

4. GÜN

Kahvaltı: Sade kahve+ 1 dilim tereyağlı tam tahıllı ekmek

Öğle yemeği: peynir ile haşlanmış veya çiğ havuç

Akşam yemeği: Meyve salatası ve sade (doğal) yoğurt

5. GÜN

Kahvaltı: Sade kahve+ limonlu havuç (pişmiş veya çiğ)

Öğle yemeği: Çiğ domates ile ızgara beyaz balık

Akşam yemeği: Izgara biftek + yeşil salata

6. GÜN

Kahvaltı: Sade kahve ve 1 dilim tereyağlı tam tahıllı ekmek

Öğle yemeği: Izgara et+ meyve

Akşam Yemeği: 200 gr derisiz tavuk+ salata

7. GÜN

Kahvaltı: Şekersiz limonlu çay

Öğle yemeği: 200 gr ızgara et ve 1 meyve

Akşam yemeği: Serbest gün

8. GÜN

Kahvaltı: Sade kahve (istediğiniz kadar şeker ekleyebilirsiniz)

Öğle yemeği: 2 adet haşlanmış yumurta + haşlanmış ıspanak

Akşam yemeği: 200g Izgara biftek

9. GÜN

Kahvaltı: Sade kahve+ 1 dilim tereyağlı tam tahıllı ekmek

Öğle Yemeği: ızgara et ve yeşil salata

Akşam yemeği: 200 gr jambon

10. GÜN

Kahvaltı: Sade kahve + 1 dilim tereyağlı esmer ekmek

Öğle Yemeği: 2 adet haşlanmış yumurta+ domates salatası + taze fasulye

Akşam yemeği: jambon ve yeşil salata (sadece salatalık ve marul)

11. GÜN

Kahvaltı: Sade kahve + 1 dilim tereyağlı esmer ekmek

Öğle yemeği: peynir ile haşlanmış veya çiğ havuç

Akşam yemeği: Meyve salatası ve sade (doğal) yoğurt

12. & 13. GÜN

Kahvaltı: Sade kahve + 1 dilim tereyağlı esmer ekmek

Öğle yemeği: Domates ile ızgara derisiz tavuk

Akşam yemeği: Havuç ile 2 adet haşlanmış yumurta

Kaynaklar

1. Çakır B., Sağlıklı Yaşam: Gündelik Hayatta Karşılaştığımız Sağlık Risklerini Azaltabilir miyiz ?, Ankara Med J, 2017;(3):179‐88 DOI: 10.17098/amj.339343

2. Centers for Disease Control and Prevention (CDC). Losing Weight. https://www.cdc.gov/healthyweight/losing_weight/index.html.

3. Bryngelsson S, Asp NG. Popular diets, body weightandhealth: What is scientifi cally documented? Scand J Nutr 2005;49(1):1520.

4. Lagiou P, Sandin S, Weiderpass E et al. Low carbohydrate-high protein diet and mortality in a cohort of swedish women. J Intern Med 2007; 261 (4): 366-74.

5. Noakes M, Keogh JB, Foster PR, Clifton PM. Effect of an energy-restricted high -protein, low-fat diet relative to a conventional high-carbohydrate, low-fat diet on weight loss, body composition, nutritional status, and markers of cardiovascular health in obese women. Am J Clin Nutr 2005; 81 (6): 1298-306.

6. Kılıç S, Ülgen P, Yıldırım F ve ark. Yüksek protein içerikli diyetin sıçan böbrek ve karaciğer dokularında yaşa bağlı olası etkilerinin değerlendirilmesi, Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara, 2013

7. Dr.Baysal A, Prof.Dr Hatemi H. Sağlık ve afiyet: Haziran 2012: Sayı:5

zeytinyağlı enginar tarifi

ZEYTİNYAĞLI ENGİNAR

İçerisinde birçok vitamin ve mineral bulunduran enginar, karaciğeri temizler, bağışıklık sistemini güçlendirir. Kalbi ve damar sağlığını da koruyan enginar herkesin mutfağında mutlaka pişmeli. Sağlık dostu sebzelerin başında gelen enginarı zeytinyağı ve garnitürler ile birlikte pişirmeye ne dersiniz? 

Malzemeler: (4-6 kişilik)

  • 1/2 su bardağı zeytinyağı
  • 1 adet orta boy kuru soğan
  • 1 adet patates
  • 1 adet büyük boy havuç
  • 1 su bardağı dondurulmuş bezelye
  • 8 adet ayıklanmış enginar
  • 2 adet taze sıkılmış limon suyu
  • 1 su bardağı su
  • 1 çay kaşığı tuz

Servisi için:

  • 1/4 demet dereotu

Nasıl yapılır?

  1. Havuç ve patatesi minik küp şeklinde doğrayalım ve tencereye alalım, üzerini geçecek kadar su ekleyerek 10 dakika kadar haşlanmaya bırakalım. Burada sebzelerin tam pişmemesi önemli, hafif diri kalması gerekiyor.
  2. Sebzelerimiz piştikten sonra suyunu süzelim ve bir kenarda bekletelim.
  3. Ayrı bir tencereye bezelyelerimizi alalım, üzerine su ekleyerek yumuşayıncaya kadar haşlayalım.
  4. Soğanı yemeklik doğrayarak yarım çay bardağı zeytinyağında hafif pembeleşene kadar kavuralım.
  5. Üzerine patates ve havucu ekleyelim. Haşladığımız bezelyeyi de ilave ederek 1-2 dakika karıştıralım ve ocaktan alalım.
  6. Enginarlarımızı uygun bir kap içerisine alalım, yarım limon suyu ile ovalım ve tencereye dizelim.
  7. Orta kısımlarına hazırladığımız sebzelerden paylaştıralım. Kalan garnitürü de enginarların üzerine paylaştıralım.
  8. Üzerine zeytinyağı, limon suyu, tuz ve suyu ekleyerek tencerenin kapağını kapatalım.
  9. Yemeği kaynayıncaya kadar orta ateşte, kaynadıktan sonra kısık ateşte enginarlar yumuşayana kadar pişirelim. Bu süreç yaklaşık 20-25 dakika sürecektir.
  10. Pişen enginarlarımızı ocaktan alalım ve soğumaya bırakalım. Ardından servis tabağına alarak suyundan üzerine gezdirelim ve servis edelim. Üzerini dereotu ile de süsleyebilirsiniz. Afiyet olsun 😊
aristo diyeti

ARİSTO DİYETİ NEDİR?

Adını vejeteryan olan ünlü filozof Aristo’dan almakta olan Aristo Diyeti sağlıklı yaşamak için yeni bir seçim olmuş ve olmaya da devam etmektedir. Bu diyet biçimi en başta hormonlarınızı dengeye getirerek zihinsel ve bedensel hafiflemenize yardımcı olmaktadır. Hayatınızı bu beslenme şekline göre adapte ettiğinizde kesinlikle aç kalarak değil sağlıklı öğün tercihleri yapmayı alışkanlık haline getirerek hem fazla kilolarınızdan hem de sağlıksız beslenme alışkanlıklarınızdan sizi kurtaracak bir diyet şeklidir. 

Peki nedir bu “Aristo Diyeti”?

Aristo diyeti diğer bildiğiniz tek düze diyetler yerine aşamalardan oluşan ve yaşam tarzına dönüştürülebilecek bir beslenme tarzıdır. Diyetteki tek katı kural kesinlikle glüten içeren besinlerin tüketilmemesidir. Bu besinlere örnek verirsek; Ekmekler, beyaz un, çeşitli hamur işleri, tam buğday unu, çavdar ekmeği, bulgur, yulaf ve yulaflı bisküviler, kek, börek, poğaça olarak sıralayabiliriz. Ayrıca paketli ürünlerin tüketilmesi bu diyette yasak. 

Aristo diyeti genel olarak hayvansal gıdaların azaltılması ya da tamamen kesilmesi ile birlikte, çiğ sebze, meyve ve bakliyat tüketimine ağırlık vermektedir. Diyette bolca kullanılan sebzelerin başında; ıspanak, semizotu, karalahana, kereviz, şalgam yaprağı, Çin lahanası, börülce ve diğer yeşil sebzeler sırası ile gelmektedir.

Nasıl uygulanır?

Aslında belirli bir süresi olmayan ve yaşam tarzın olarak benimsenmesi gereken bir diyet şekli olduğu için gün sınırlaması bulunmamaktadır. Fakat ilk 21 gün boyunca hayvansal gıdaları tamamen keserek sebze, meyve ve bakliyat ağırlıklı beslenilir. Sonrasında hayvansal besinler az miktarda eklenmeye başlanabilir fakat Aristo diyeti hayvansal gıdayı bıraktıktan sonra tekrar canınızın istemeyeceğini savunmaktadır. Bu süreçte de haftanın iki günü sadece sebze ve meyve ile detoks günü olarak geçirilir. Yenilen sağlıklı besinler olarak tanımladığımız sebzelerde miktar sınırlaması yoktur. Bu tamamen diyeti uygulayan kişiye bağlıdır. Bu diyet hayvansal gıda alımını sınırlandırıldığı için vücudunuzda asit üretimi de buna bağlı olarak azalacaktır. Bu sebeple yedikleriniz sizi kolay kolay acıktırmayacak ve kendinizi sürekli aç hissetmeyeceksiniz Bu beslenme şekli ruh sağlığınıza da iyi gelecektir. Bunu bir diyet değil yaşam tarzı haline dönüştüreceğiniz için zaman geçtikçe geri kilo alımı olmayacaktır.

Kaynaklar

1. Edisan, Z , Kadıoğlu, F . (2013). Yaşam Kalitesi Kavramının Antik Dönemdeki Öncülleri . Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi , 3 (3) , 1-4 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/en/pub/mutftd/issue/43194/523878

2. Bruegel M, Chevet J, Lecocq S, Animal Protein and Rational Choice: Diet in the Eighteenth Century, The Journal of Interdisciplinary History (2014) 44 (4): 427–452. https://doi.org/10.1162/JINH_a_00609

3. Gönül Ateşsaçan, Aristo Diyeti ile Yeni Yaşam: Kendine Güven ve Zayıfla, Mart 2019, ISBN 6059905420