ŞEKERSİZ PEKMEZLİ COOKIE

Bu tatlı haftaya, enfes ama bir o kadar sağlıklı bir tarif yakışır!
Şekersiz Pekmezli Cookie isteyenlerin ellerini görelim. ✌🏼🤩


Oldukça kolay ve bir o kadar da lezzetli tarif için gerekli malzemeler;
-1 yumurta
-Çeyrek su bardağı pekmez
-Yarım su bardağı tahin
-Yarım çay bardağı kakao
-1 çay kaşığı kabartma tozu
-1 çay kaşığı vanilin

YAPILIŞI;
Yumurta ve pekmezinizi bir kap içinde karıştırın. Ardından sırasıyla tüm malzemelerinizi bu karışıma ekleyin.☺️ Güzelce karıştırdıktan sonra hafif akışkan bir kıvam elde edeceksiniz. Bu karışımı aralarında yeterinde boşluk bırakarak (tepsinize göre kendiniz planlarsınız) bir kaşık yardımıyla fırın tepsinize dizin. Önceden 180 dereceye ayarlayıp, ısıttığınız fırınınızda 10-15 dakika boyunca pişirin. Ve işte hazır! 🎉😱
Hem hazırlama hem pişirme süresi kısa olduğu için sadece kendi sağlıklı kaçamaklarınızda değil, ani misafirleriniz için de sağlıklı bir ikram olarak hazırlayabilirsiniz. 📣

tatil sonrası sağlıklı beslenme

TATİL SONRASI SAĞLIKLI YAŞAMA DÖNÜŞ

Tatil sezonu bitti şimdi sıra sağlıklı yaşama adım atmakta!

Yaz tatili boyunca kiminiz arkadaşlarınızı, kiminiz açık havada geçirilen zamanları bahane ederek sağlıklı beslenmeyi ve egzersizi bir kenara bırakmış olabilirsiniz. Sezon boyunca istemeden atlanan öğünler, alınan kilolar sizleri strese sokmasın! 

Kendi kendinize sağlıklı bir yaşam tarzına adım atmak oldukça basit! Gelin hep birlikte sağlıklı yaşama ilk adımı atmak için neler yapabileceğimize bakalım: 

  • Asla sağlıklı yaşama geçmek için pazartesileri beklemeyin!

İlk olarak kesinlikle sağlıklı yaşamı dönemsel düşünmeyin. Bu sağlıklı yaşam yolculuğunu yaşam tarzınız haline getirmeli ve zorunluluk olarak görmekten vazgeçmelisiniz.

  • Yemek yerken odağınız yediğiniz yiyeceklerde olsun!

Bilinçsiz tüketimi önlemek ve porsiyon kontrolünü sağlamak için yemek yerken televizyon, telefon gibi dikkat dağıtıcı aktivitelerden kaçının.

  • Ne olursa olsun öğün atlamamaya çalışın!

Atlanan her öğün bir sonraki öğününüzde daha çok karbonhidratlı gıdalara yönelmenize sebep olacaktır.

  • Su içmeyi gün içerisinde kendinize hatırlatmayı unutmayın!

Vücut ısısının dengelenmesi, metabolizmanın devamı ve vücuttan zehirli atık maddelerin atılması için su çok önemlidir. Bu yüzden sağlıklı bir yaşamın başlangıcı olarak gün içerisindeki su tüketim miktarınızı 2,5-3 lt ye çıkartmaya çalışın.

  • Beslenmenizdeki yağ tüketimini azaltın!

Günlük beslenmenizde margarin, tereyağ gibi katı yağlardan uzak durun. Zeytinyağını günlük beslenmenize dahil edin.

  • Sağlıklı pişirme yöntemlerini tercih edin!

Yemeklerinizi hazırlarken kızartma yerine ızgara, haşlama, buharda ve fırında pişirme yöntemlerini kullanın.

  • Dışarıdan aldığınız paketli gıdalara sınırlama getirin!

Paketli gıdalar hem kilo aldırıcı hem de hastalıklara yatkınlığı arttırıcıdır. Kesinlikle paketli abur-cuburları tüketmeyin!

  • Meyve-Sebze tüketiminizi arttırın!

Mevsim meyvelerini ve sebzelerini öğünlerinize bolca ekleyip posa alımınızı arttırmaya çalışın.

  • Yediklerinizi yazın!

Gün içerisinde hangi besini fazla tükettiğinizi görmek, hangi besin ögesinden eksik kaldığınızı fark etmenize yaracak bir yöntem olarak gün sonunda yediklerinizi yazabilirsiniz. Böylece beslenme düzeninizdeki hataları fark ederek düzenlemeye başlayabilirsiniz

  • Egzersizi ihmal etmeyin! 

Son olarak sağlıklı yaşam denince akla ilk gelen egzersizi günlük rutinlerinize ekleyin. Egzersiz günün stresini atmanıza yardımcı olacak ve mutluluk hormonu salgılamanızı sağlayacaktır.

3 günlük sıvı detoks

3 GÜNLÜK SIVI DETOKS

3 günlük sıvı detoks ile sindirim sisteminizi rahtlatıp arındırabilirsiniz !!

  • Cildim bebek cildi gibi oldu
  • Kendimi hafiflemiş hissediyorum
  • Sanki tüm hücrelerim yenilendi
  • Birdenbire enerjiyle doldum

Gibi cümleleri kurmanız için sıvı detoks uygulamanız yeterli!

Detoks kelimesini açıklarsak; bedenimizin doğal olarak yaptığı “zehirden arındırma” işlemidir diyebiliriz. Günümüzde yaşadığımız şehir hayatı, işlenmiş besinler ve günlük beslenme alışkanlıklarımız, organlarımızın kendi kendilerine baş edemeyecekleri boyutta zehir yüklenmesine sebep olmaktadır. Bu yüzden bazı zamanlarda vücudumuza destek olmamız gerekebilir. 

Peki bu desteği nasıl sağlayabiliriz? Diye sorarsınız size cevabım sıvı detoks olacaktır.

Bu detoks türü sıvı ağırlıklı, hatta katı gıdaların da sıvı halde tüketildiği bir beslenme programıdır. Bu diyetin süresi çok uzun soluklu değildir. En çok 3 gün boyunca yapılması önerilmektedir.

1.gün

Sabah

3 kereviz sapı+1 salatalık+2 karalahana yaprağı+1 tane soyulmuş limon+ 1 yeşil elma+1 baş parmak ucu kadar zencefil+1 tutam rezene

Ara

(ödem çayı)

1 tutam mısır püskülü+ 1 tutam kiraz sapı +1 adet limon +3-4 cm taze zencefil 1 demet maydanoz +1 adet dilimlenmiş kuru kayısı+ 2-3 adet karanfil +½ yeşil elma+ 1 yemek kaşığı rezene +1 litre su Tüm malzemeleri ve limonları da kabuklarıyla birlikte bir tencere içinde kısık ateşte hafifçe kaynayana kadar bekletin. 

Öğlen

1 demet ıspanak+ 1 avuç lahana+ 1 yeşil elma+ 1 salatalık +1 armut (blenderdan geçirip tüketebilirsiniz)

Ara

8-10 yaprk kara lahana+6 adet orta boy pancar+5 adet kereviz sapı+1 adet armut+2-3 limon+ 1 cm zencefil

Akşam

Blenderden geçirilmiş mantar çorbası veya kabak çorbası

2.gün

Sabah

1 bardak badem sütü +1 tutam bebek ıspanak + ½ avokado +1 adet kereviz sapı + 1 dilim ananas +1 çay kaşığı tarçın +1 adet sıkılmış limon suyu+ 2-3 cm zencefil+ 5-6 adet buz

Öğlen

2 adet kivi + 2 salatalık +4 kaşık light yoğurt veya 1 adet light kefir (tercihim evde mayalanmış kefir) +4-5 dal taze nane +5-6 adet buz

Ara

1 adet limon +1 baş taze zencefil+ 1 çay kaşığı toz zerdaçal+ 1 çay kaşığı acı biber +1 bardak su

Akşam

500 gram kabak +2 diş sarımsak +4-5 adet arpacık soğan 1 er tutam dereotu ve maydanoz 1 tatlı kaşığı pul biber 1 yemek kaşığı mercimek 3 su bardağı su 

(Tarif: Soğan ve sarımsakları 1 tatlı kaşığı yağ ile yumuşatın. Kabakları gelişi güzel küçük parçalara ayırın. Tencereye koyduğunuz suyun içine kabakları, mercimek ve doğradığınız dereotunu atın. Suyu ekleyin. Pişince tüm malzemeleri blenderdan geçirin ve üzerine pul biber atın. Maydanoz ile süsleyerek servis edebilirsiniz.)

3.gün

Sabah

1 salatalık+ 1 demet maydanoz+ 150 gr roka+ 1 parmak kadar zencefil+ 1 adet limon+  1 dilim ananas

Ara

1 fincan rezene çayı veya kiraz sapı

Öğlen

1 adet mandalina+ 1 adet greyfurt +3 kaşık keçi yoğurdu veya light yoğurt veya 1 adet light kefir 2-3 cm taze zencefil +1 tatlı kaşığı chia tohumu veya keten tohumu 1 çay kaşığı tarçın+ 3-4 adet buz

Ara

½ bardak soya sütü, badem sütü veya laktozsuz süt + 1 çay kaşığı toz zerdaçal +1 çay kaşığı toz zencefil +1 çay kaşığı toz tarçın Çok az miktarda karabiber ilave ederek tüketebilirsiniz. 

Akşam

Fasülyeli, kabaklı çorba:

2 fincan su+ 1 orta boy kabak+110 gram taze fasülye+ 1/4 maydanoz (sapları ayıklanmış ve doğranmış) +1 domates+ 1 diş sarımsak+ ½ sap kereviz

akneli ciltler

AKNELİ CİLTLER İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ

Özellikle ergenlik dönemi başta olmak üzere ilerleyen dönemlerde de sivilce ve sivilce izleri çoğu kişinin ciddi problemi olmuştur. Eğer böyle bir probleme sahipseniz sorununuz beslenmenizden kaynaklanıyor olabilir. Size sivilce oluşumunu ve izlerini azaltacak birkaç beslenme tüyom var. Ancak ileri derecedeki sivilce problemleri için mutlaka dermatoloğa görünmeniz gerektiğini unutmamalısınız. Hadi gelin hep birlikte bakalım!

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ:

Sivilcelerinizin sebebi süt ve süt ürünleri olabilir mi? Yapılan araştırmalar, yediklerinizin sivilceler üzerinde büyük bir etkisi olduğunu göstermektedir. Peki, süt ve süt ürünleri bu konuda ne kadar masum? Süt ve süt ürünleri içerdikleri (IGF-1) anabolik steroidler, büyüme hormonları ve büyüme faktörleri nedeniyle akne lezyonlarını alevlendirici etkiler göstermektedir. Laktoferrinden zengin fermente süt tüketiminin akne lezyonlarının sayısını azalttığı, sebum içeriğini düşürdüğü, deri yüzeyindeki yağ oranını azalttığı bulunmuştur. Laktoferrinden zengin fermente sütün laktoferrinin antiinflamatuvar etkisi ve mikrobiyal büyümeyi baskılayabilme yeteneği nedeniyle akne şiddetini azalttığı sonucuna varılmıştır. 

OMEGA-6:

Cildinizin elastik yapısını koruyan Omega 6 yağ asitleri doğrudan hücre yapısına katıldığı için Omega-6 içeriği yüksek olan kajun gibi kuruyemişler, İL-8 salınımını arttırarak ciltteki akne oluşumunu tetiklemektedir.

YEŞİL ÇAY:

Pek çok kozmetik ürünün de içerisinde kullanılan yeşil çay vücudunuzda sebum üretimini azaltır. Sebum tıkanmış gözenekler ve akneden sorumlu yağlı maddedir. Terapötik ve antiinflamatuar etkisi vardır. İçeriğinde bulunan kateşin ve polifenoller sayesinde hem cilt yaşlanmasını hem de cilt kanseri oluşumunu engellemektedir. Yapılan çalışmalarda; akne tedavisinde kullanımı olumlu sonuçlar vermiştir. Güvenli doz olarak bilinen günde en fazla 2 bardak yeşil çayı beslenmenize ekleyebilirsiniz.

SELENYUM:

Yapılan çalışmalarda; akne şikayeti olan çoğu kişinin kan seviyelerinde selenyum düzeylerinin düşük olduğu bulunmuştur. Bu durum glutatyon peroksidaz enzim aktivitesinde düşüşe neden olur. Selenyum yüksek antioksidan içeriği ile vücudunuzdaki serbest radikallere savaş açarak cildinizi korur. Doğal olarak selenyum içeriği yüksek besinler; mantar, ceviz, yumurta olarak sıralanabilir. Akne tedavisinde selenyumun kandaki seviyeleri kontrol edilmeli, eksiklik durumunda selenyum takviyesi alınmalıdır.

ÇİNKO:

Çinko bakımından zengin yiyecekler akne oluşumunu engellemektedir. Yapılan bir çalışmada akne şikayeti olan bireylerde oral çinko alımının inflamatuvar lezyonları %17 azalttığı bildirilmiştir.. Çinko antibakteriyel bir ajandır ve ciltte sebum üretimini düzenlemeye yardımcı olur. Günlük beslenmemize kabuklu deniz hayvanları, balıklar, soya fasulyesi, ayçiçeği tohumu ve taze fındık gibi çinko açısından zengin yiyecekleri eklemeli ve tüketmelisiniz.

A VİTAMİNİ:

Akne şikayeti olan çoğu kişinin genellikle havuç gibi A vitamini bakımından zengin meyve- sebze tüketiminin yetersiz olmaktadır. A vitamini ve Betakaroten açısından zengin yiyecekleri sofranıza taşıyın! Beta karoten ve A vitamini iki güçlü antioksidandır ve akne gibi yangılı cilt bozukluklarının tedavisi için önemli besleyici maddelerdir. Betakaroten en fazla havuçta, sakız kabağında, balkabağında, karahindiba yaprağında, pancar yaprağında, ıspanakta, karalahanada, pazıda, kayısıda, şeftalide ve terede yüksek oranlarda bulunmaktadır. Yumurta sarısı, böbrek ve karaciğer de A vitamini açısından zengindir. Bu besinleri öğünlerinize eklemek akne problemlerinize içten çözüm olacaktır. 

TAM TAHILLI GIDALAR:

Günlük beslenme örüntünüze mutlaka tam tahıllı gıdaları eklemelisiniz. Lif açısından zengin olan tam tahıllı gıdalar bağırsakları temizlerken dolaşımdaki toksinleri güvenle emip atmaya da yardımcı olmaktadırlar. İşlenmiş beyaz undan yapılmış yiyecekler yerine tam tahıldan yapılmış yiyecekleri tercih etmek cildiniz üzerinde gözle görülür iyileşmeye zemin hazırlar.

Ek olarak:

***Kafeinden, kakao oranı düşük çikolatadan, acı ve baharatlı yiyeceklerden, margarin, hidrojenize bitki yağları, trans yağlar ve alkolden de kaçınmakta sivilce oluşumunun önüne geçmektedir.

***Şeker ve işlenmiş karbonhidratların tüketimi azaltılmalı veya tamamen kesilmelidir. Şeker ve şekerli yiyeceklerin tüketimi ve ciltte akneyi arttırmaktadır. Şeker bağışıklık sistemini de olumsuz etkileyerek barsaklarda kandida adında bir maya mantarının oluşumuna zemin hazırlar. Bağışıklık sisteminin zayıflaması ve bu bakterinin üremesi akne oluşumuna sebep olur. Esmer şekerde dahil olmak kaydıyla, beyaz şeker, bal, yüksek fruktozlu mısır şurubu ve akçaağaç şurubu dahil bütün şekerlerin besin tüketiminden çıkarılması gerekir. Beyaz ekmek, beyaz un içeren bütün gıdalar , kruvasanlar beyaz pirinç gibi rafine karbonhidratlar fazla alındığında vücutta basit yağlara çevrilmektedir. Bu şekilde dokulara taşınmaktadır. 

***Doymuş yağların tüketilmesi vücutta sebum (tıkanmış gözenekler ve akneden sorumlu yağlı madde) üretimini teşvik edebilmektedir. Bu yüzden doymuş yağlardan zengin yiyeceklerin alımının azaltılması sivilce oluşumunun önüne geçmektedir. Hayvan eti, tereyağı, yağlı süt ürünleri, kızarmış yiyecekler, yağlı yiyecekler ve besin değeri olmayan abur cuburlar doymuş yağlar açısından zengin olan besinlerdir. 

***Gazlı içecekler, aperatifler, atıştırmalıklar, işlenmiş peynir, haşlanmış ve kızarmış tavuk ve kuruyemiş gibi yiyecekler akneleri alevlendirmektedir.

Sevgiler,

Uzm. Dyt. Zülal Yalçın

ışıldayan ciltler

IŞILDAYAN CİLTLER İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ

Her zaman ışıldayan bir cilt için doğru beslenin!

Cildinizin güzel ve pürüzsüz görünmesi için her gün birçok makyaj malzemesi kullanıyorsunuz. Peki sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olmanın bir diğer yolunun beslenmeden geçtiğini farkında mısınız? 

Bu yazımda sizler için cilt sağlığınızı içeriden korumanın yollarını, akneli bir cilt ile beslenme arasındaki ilişkiyi, cilt kırışıklıkları ile başa çıkmanın ve cilt yaşlanmasını geciktirici besin önerilerinde bulunacağım.

Cildinizi içeriden beslemenin dışarıdan beslemek kadar önemli olduğunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmamalısınız. Güzel, sağlıklı ve genç ciltler renk ve ışıltısı ile hemen kendisini belli eder. Cildiniz sağlıksız beslenme, dengesiz ve düzensiz yaşam tarzı, güneşin zararlı ışınları, sigara, hava kirliliği, alkol gibi çevresel koşullardan olumsuz etkilenmektedir. Kollajen yapı ve elastikiyet bu olumsuzluklar sonucunda yıpranmaktadır. Bu faktörlerin etkilerini en aza indirmekse sizin elinizde! 

Son zamanlarda arkadaşlarınız size yorgun ve sağlıksız göründüğünüzü mü söylüyor? Aman dikkat! Bunun sebebinin yediklerinizden kaynaklanabileceği hiç aklınıza geldi mi? 

Yediğimiz besinlerin cilt sağlığımız üzerinde büyük gücü ve önemi bulunmaktadır. Peki bu gücü kullanarak doğru besin seçimleriyle hayalinizdeki cilde ulaşabileceğinizi söylesem? Cildinizi dışarıdan beslediğiniz kadar içeriden de beslemeye ne dersiniz? Hadi hep birlikte detaylarını inceleyelim.

YUMURTA:

Çoğumuzun her gün severek tükettiği yumurtanın cilt sağlığınıza etkilileri oldukça fazla. Yumurta güzelliğiniz için çok önemli olan biyotin ve B12 vitamini içeren en kaliteli protein kaynağı olarak bilinmektedir. Ayrıca bir cilt için olmazsa olmaz olan kollojen ve elastin üretimine yardım eden çinko kaynağı bakımından da zengindir.

DOMATES:

Yemeklerimizde sıklıkla yer alan hem çiğ hem de pişmiş haliyle severek tükettiğimiz domates, cilt sağlığımız için olmazsa olmaz besinlerin başında gelmektedir. Güçlü antioksidan kapasitesine sahip olan domates cildimizin güzellik iksiridir diyebiliriz. İçerdiği betakaroten ve likopen ile kuru ciltler üzerinde de oldukça etkilidir.

ERİK

Vücudumuzdaki inflamasyonla, içerdiği yüksek E vitamini ve B grubu vitaminleri ile savaşarak ön plana çıkan erik; yaz aylarında taze, kış aylarında kuru olarak cilt sağlığı için sıklıkla tercih edilmesi gereken meyveler arasında yer alır. 

BUĞDAY:

Tüm dünyada temel besin maddesi olan buğday, yüksek oranda içerdiği B ve E vitaminleriyle doğal bir antioksidan etkisine sahiptir. UV ışınlarının olumsuz etkilerini de ortadan kaldırarak, kırışıkların oluşumunu engelleyip cildinizin genç kalmasını sağlar.

SALATALIK:

Cilt sağlığımız için hidrasyon oldukça önemlidir. Tüketmekten zevk aldığımız ve su içeriğinin yüksek olmasıyla karşımıza çıkan salatalık hidrasyonu sağlamak için olmazsa olmazlardan. Doğal nemlendirici olarak bilinen salatalık, çoğu cilt problemine iyi gelmektedir. Ek olarak içerdiği silika bileşeni sayesinde cildimize sağlıklı bir görünüm ve parlaklık da kazandırmaktadır.

HAVUÇ:

Çıtır çıtır, yemesi kolay ve lezzetli havuçlar aynı zamanda içerdiği betakaroten ile cildinizi nemlendirir. Aydınlık, sağlıklı, dengeli bir cilt tonu sağlamanıza yardımcı olur. Yaz aylarında da cilde güzel bir bronzluk sağlar. Aynı zamanda cilt yüzeyinin pH dengesinin korunmasını sağlayan havuç; cildinizi hafif asitli hale getirerek cilt elastikiyetinizi korumak için de zemin hazırlar.

GREYFURT:

Tatlı ekşi tatlarıyla gönlümüzü fetheden narenciye meyvelerinin faydaları saymakla bitmez. Portakal ve mandalinaya göre daha acı bir tadı olan greyfurt aynı zamanda içerdiği C vitamini ile antioksidan kimliği kazanmaktadır. Greyfurt cildinizin direncini arttırır, hücrelerinizi yeniler ve cildinizin ışıltılı bir görünüm kazanmasına yardımcı olur.

SU:

Cilt güzelliği ve sağlığının %85’inin içtiğiniz suya bağlı olduğunu biliyor muydunuz? Su içmek, hayatın en önemli eylemi olduğu kadar cilt sağlığınızı korumak için de oldukça kıymetlidir. Su eksikliği cildinizi olumsuz etkiler. Gün içerisinde bol bol su içmeniz gerekir. Su tüketimi miktarı kişiye göre değişsede, günde ortalama 2 litre civarında olmalıdır. Su eksikliğinde cildiniz canlılığını yitirir. Az su içen insanların cildindeki ilk göze çarpan semptom dudakların kuruması ve soyulması olur. Eğer cilt sağlığınıza ve güzelliğinize önem veriyorsanız bol bol su için!

Sevgiler

Uzm. Dyt. Zülal Yalçın