bağırsak problemleri

BAĞIRSAK PROBLEMİ OLANLARA BESLENME TÜYOLARI

Bağırsak probleminiz mi var? Belki de bu sorununuz yanlış beslenmeden kaynaklanıyor olabilir. Çünkü bağırsak problemleri beslenme ile doğrudan ilişkilidir. Bu sebeple kişiye özgü uygun öğün listeleri ile başlangıç seviyesindeki rahatsızlıklar tedavi edilebilmekte ya da kontrol altına alınabilmektedir. Bağırsak problemleriniz için en önemli nokta dengeli ve doğal beslenmekten geçmektedir.

Bağırsağınızda mikrobik dengeyi sağlayın!

Sindirim sisteminde yaşayan mikroorganizmalar, sağlıklı bir sindirim sisteminin temel taşlarıdır. Bu canlı mikroorganizmalar aynı zamanda bağışıklık sisteminin üzerinde de oldukça önemlidir. Hayvansal protein ve yağlardan zengin beslenme tarzı, yetersiz lif içeren beslenme, gereksiz antibiyotik kullanımı, yaş, stres, enfeksiyon, kötü ve yetersiz beslenme sonucunda bağırsağımızdaki yararlı bakteriler bir diğer adıyla probiyotikler azalır. Kefir, probiyotik yoğurt, kımız, tarhana, boza, turşu, ekşi mayalı ekmek gibi fermente besinler bağırsaklardaki probiyotik bakterileri arttırarak bağırsak problemlerinizin çözüme kavuşmasında yardımcı olacaktır.

Asitli gıdalardan uzak durun!

Asitli gıdalardan ve içeceklerden, yağlı ve aşırı baharatlı yemeklerden uzak durmalısınız. Günlük beslenmenizden asistli içeceklerinin tamamını çıkarmalısınız. Bu içecekler yerine birincil olarak suyu koyabilir ve taze sıkılmış meyve sularını tercih edebilirsiniz. Asitli gıda olarak özellikle domatese dikkat! Asit içeriği çok yüksek olan domates bağırsak sağlığınız için bir süre tüketilmemesi gereken besinler arasında yer almaktadır.

Hepimiz artık bağırsağın ikinci beynimiz olduğunu biliyoruz. Modern tıbbın kurucusu Hipokrat, “Bütün hastalıklar bağırsakta başlar, bağırsak hasta ise vücudun kalanı da hastadır.” diyerek mikrobiyotanın, bedeni ne denli belirlediğini, milattan önce dört yüzlü yıllarda ifade etmiştir. 

Her besin size iyi gelmiyor olabilir!

Yediğimiz yiyecekler ile birlikte bağırsağımıza giren; Lektin, Gluten ve Laktoz içeren besinler zararlı bakterilerin en temel gıdasıdır. Bu besinlerin bazıları bağırsaklarınıza iyi gelmiyor olabilir. Bunun için bir çeşit intolerans testi yerine geçen eliminasyon diyetini bir beslenme uzmanı eşliğinde uygulayabilirsiniz. Bu sayede bağırsak sağlığınızı bozan besin gruplarının farkına vararak tüketim miktarınızı ve sıklığınızı azaltabilirsiniz.

Eğer iki haftadan uzun süredir şiddetli bağırsak probleminiz varsa, yukarıda bahsettiğim unsurları da uyguluyor ve fayda görmüyorsanız bir doktora başvurmanızı tavsiye ediyorum.

Hepinize sağlıklı günler diliyorum..

baş ağrısına iyi gelen besinler

BAŞ AĞRINIZA İYİ GELECEK BESİNLER!

Baş ağrısı son zamanlarda yaşam kalitemizi düşüren ve ciddi derecede artış gösteren bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Baş ağrısını tetikleyen en önemli sebeplerin başında uyku, beslenme düzensizliği ve yanlış besin seçimi gelmektedir. Beslenme faktörlerinin dışında stres de baş ağrısı oluşumda önemli bir yer kaplamaktadır. Fakat doğru besin tercihleri ile vücutta mutluluk hormonu adı verilen Seratonin seviyesini yükselterek gün içerisinde yaşadığınız stresi kontrol altına alabilirsiniz. 

Gelin birlikte günlük hayatta uygulayabileceğiniz, baş ağrınıza iyi gelecek yöntemlere ve besinlere bakalım:

Kafein!

Baş ağrınızı hafifletmek için türk kahvesi iyi bir çözüm olabilir. Fakat baş ağrısına iyi gelecektir mantığı ile kafeinde aşırıya kaçılmamalıdır. Gün içerinde iki fincan kahveyi geçmemeye özen göstermelisiniz.

Magnezyum yetersizliğiniz olabilir!

Çok sık başınız ağrıyor ise magnezyum seviyeniz düşük olabilir. Gün içerisinde beslenmenize kuruyemişleri ekleyebilir ve koyu yeşil yapraklı sebzeleri daha çok tüketebilirsiniz. En önemlisi tansiyon probleminiz yok ise her gün bir tane maden suyu tüketerek magnezyum seviyenizi arttırabilirsiniz.

Zencefil!

Gün içinde tükettiğiniz suyun içine birkaç parça taze zencefil atarak tüketebilirsiniz. Zencefilin baş ağrısına ağrı kesiciler kadar iyi geldiği yapılan bazı çalışmalarda kanıtlanmıştır. Aynı zamanda zencefil baş ağrısının bazen beraberinde getirdiği bulantı problemine de çok güçlü doğal bir çözüm yöntemi olarak kullanılmaktadır.

Bitki çayları!

Stres kaynaklı baş ağrılarınız oluyor ise, vücudunuzda var olan stresi azaltmak ve vücudunuzu yatıştırmak için bazı bitki çaylarından destek alabilirsiniz. Özellikle rezene, melisa ve papatya çayı günde bir fincan olmak üzere sizi dinlendirerek baş ağrınızın hafiflemesine yardımcı olacaktır. 

Su tüketiminize dikkat!

Susuz kalmış bir vücut baş ağrısına neden olabilir. Bu sebeple gün içerisinde bol miktarda su tüketimi baş ağrınızı hafifletmeye ve geçirmeye yardımcı olacaktır. Unutmayın günde içtiğiniz en az iki litre suyun beden sağlığınızı koruyucu etkisi çok yüksektir.

Temiz hava ve egzersiz!

Oksijen alımınızı arttırmak, kapalı alanda çalışıyorsak açık havaya çıkmak mümkünse yürüyüş yapmak baş ağrınıza çok iyi gelecektir.

Bunların dışında ayrıca baş ağrınızın oluşumunu engellemek için yemek ve uyku saatinize dikkat edin:

  • Akşam en geç 20.00’ dan sonra bir şey tüketmemeye özen gösterin!
  • Gece geç saatlere kadar uyanık kalmayın!
  • Mümkün olduğunca dışarıdan yemek değil, kendi pişirdiğiniz yemekleri tercih edin!

Ve unutmayın! başınız ağrıdığı anda hemen ağrı kesicilere sarılmak yerine doğal yöntemler ile hafifletmeyi deneyebilir ve bunun sonucunda çok büyük faydalar görebilirsiniz

Herkese sağlıklı günler…

kefirin yararları

KEFİRİN FAYDALARI NELERDİR?

Öncelikle kefir nedir?

Kefir, sütten yapılan fermente bir içecektir. Kefir taneleri ayrıca soya sütü, pirinç sütü, fındık sütü ve hindistancevizi sütü gibi çeşitli süt alternatiflerinden de yapılabilir. Bakteriler sütü fermente eder ve vitaminler, asetat ve laktat gibi bir dizi farklı madde oluşturur. Görünüm olarak ayrana benzer fakat içerdiği probiyotikler yoğurttan farklıdır. 

Peki nedir bu probiyotikler? Probiyotikler, bağırsaklarda mikrobik dengeyi sağlayan canlı mikroorganizmalardır. Kefirde bulunan faydalı probiyotik bakteri türleri şunlardır: Lactobacillus acidophilus, Bifidobacterium bifidum, Streptococcus thermophilus, Lactobacillus delbrueckii subsp. bulgaricus, Lactobacillus helveticus, Lactobacillus kefiranofaciens, Lactococcus lactis ve Leuconostoc türleri. 

Kefirin içerisinde bolca bulunan zararlı bakterilerin düşmanı bu probiyotikler vücudumuza ne gibi faydalar sağlar:

•          Besinlerle alınan veya vücutta sindirim problemleri sonucu oluşan toksik maddelerin vücuttan atılmasını sağlarlar.

•          Kabızlık sorununun ve ağız kokusu giderilmesine yardımcı olurlar.

•          Bağırsaklardaki zararlı bakterileri kontrol altına alıp, bağışıklık sistemini güçlendirirler.

•          Antibiyotik kullanımı nedeniyle doğal florası bozulan bağırsakları yeniden düzenlenlerler.

•          B grubu ve K vitamini üretimi ve emiliminde görevlidirler.

•          Kalsiyumun bağırsaklardan emilimini arttırırlar.

•          Zararlı bakterilerin neden olduğu enfeksiyonları önlerler ,

•          Vajinal florayı dengede tutarak, vajinal enfeksiyonlara sebep olan patojen mikroorganizmaların (Candida) gelişimini engellerler.

•          İdrar yolu enfeksiyonlarına ve seyahatlerde ishale sebep olan E.coli bakterisinin gelişimini önlerler.

•          Alerji belirtilerini azaltırlar 

•          Cildin görünümünün iyileştirirler.

•          Sindirim kanalında bazı gerekli enzimleri üreterek sindirime katkıda bulunurlar. Laktoz ve protein sindirimini kolaylaştırmada etkilidirler.

Bu faydaların dışında kefir düşük laktoz içeriğine sahiptir. Fermantasyon sonucunda sütün içindeki laktozun çoğu laktik aside dönüştüğü için laktoz intoleransı olanlar da rahatlıkla kefiri tüketebilirler.

Sade kefiri gün içerisinde ara öğünlerinize yanına bir porsiyon taze meyve ilave ederek rahatlıkla tüketebilirsiniz. 😊

okula dönüş beslenmesi

ÇOCUKLARIN YEMEĞİNİ OKULDA YEMESİNİN ZARARLARI NELERDİR?

Okullarda ders zilleri çalmaya başladı. Bu zamanlarda çoğu anne baba çocukların okul başarısına odaklanırken okul beslenmesini es geçmektedir. Fakat çocukların başarı kaynağının iyi bir okul beslenmesinden geçtiğini unutmamalıyız. Okul çağı aynı zamanda çocukların beslenme alışkanlıklarının değiştiği ve yaşam boyu sürdürecekleri beslenme düzeninin temellerinin atıldığı bir dönemdir. 

Okulda Kötü Beslenmenin Nasıl Önüne Geçebiliriz!

Okul çağı çocukları büyüme ve gelişme çağında oldukları için mutlaka her besin grubunu dengeli bir şekilde tüketmesi gerekmektedir. Bu besin gruplarını et grubu, süt grubu, tahıl grubu ve meyve-sebze grubu olarak sıralayabiliriz. Hepimizin bildiği üzere okul kantinlerinde satılan gıdaların çoğu bu besin gruplarından uzak hatta tam tersi şeker içeriği çok yüksek, zararlı yağlar içeren ama bir o kadar da cezbedici görüntülere sahip paketli ürünlerden oluşmakta. Bu tür gıdalar çocukların ileriki yaşamlarında metabolik birçok rahatsızlıklarının ortaya çıkmasına zemin hazırlamakta ve büyüme gelişmelerine zarar vermektedir. 

Tabii ki her gün her dakika çocukların okulda yedikleri yiyecekleri kontrol edemeyebiliriz. Çocuklar okulda çoğunlukla bu cezbedici paketli gıdalara yönelebilirler ya da yemekhanede çıkan yemeği beğenmeyip öğün atlayabilirler. Bu olasılıkların önüne geçmek için çocuklarınıza kendi hazırladığınız besinlerden oluşan bir beslenme çantası hazırlayabilirsiniz. Beslenme çantasında tamamen çocuğunuzun zevkine ve sevdiği besinlere yönelebilirsiniz. Bir kefir ve tam buğday ekmeği ile yapılmış bir sandviç, yine çocuğunuzun sevdiği kuruyemiş çeşitlerinden yanına taze meyve ve kuru meyveler ile destekleyerek ara öğünlerini sağlıklı hale getirebilirsiniz. Ayrıca gün içerisinde çabuk acıkıp paketli gıdalara yönelmelerini engellemek için çocukları okula göndermeden önce mutlaka kahvaltı alışkanlığı kazandırmalısınız. Sabah yapılan güçlü bir kahvaltı gün içerisinde çocuğu zinde tutar ve okul performansını arttırır. Akşam yemeğini ise okulda çıkan öğle yemeğine bakarak ayarlayabilir ve çocuklarınızın dengeli beslenmesini sağlayabilirsiniz. 

Beslenme eğitimi ile çocuklara doğru beslenmeyi öğretin!

Çocukların her zaman ne yediğini takip edemezsiniz fakat onlara evde beslenme eğitimi vererek doğru beslenme alışkanlığı kazandırabilirsiniz. Sağlıklı beslenme aile içerisinde anne-babanın rol modelliği ile  başlar ve öğrenilir. Okul başlangıcı ile birlikte bu beslenme alışkanlıkları gelişir ve değişir. Bu sebeple ev ortamında hangi besinlerin onlara iyi geleceğini, hangi besinlerin zararlı olduğunu ve sağlıklı bir şekilde nasıl büyüyeceklerini anlatarak doğru beslenme alışkanlığı kazandırmayı öğretmelisiniz. Fakat öğretirken çocuklarınıza zorlama ve cezalandırma yöntemi uygulamadan tam tersi onlara sağlıklı beslenmeyi sevdirerek eğlenceli bir şekilde bu alışkanlığı kazandırmalısınız. Son olarak sizler de bunun yaşam boyu süren doğal bir süreç olduğunu unutmamalısınız. 

Herkese sağlıklı ve mutlu günler diliyorum.. 😊

bağırsak sendromu

GEÇİRGEN BAĞIRSAK SENDROMU NEDİR?

Geçirgen Bağırsak Sendromu Nedir?

Geçirgen bağırsak sendromu farklı sebeplerle ortaya çıkan bir sindirim sorunudur. Normal şartlarda bağırsağımızda bulunan sıkı bağlar, sadece sindirilmiş besinlerin, mineral ve vitaminlerin geçişine izin veriyor. Bu sıkı bağlardaki açılmanın yaşanması durumunda ise geçirgen bağırsak sendromu olarak tanımlanan durum ortaya çıkıyor. Bu bağların açılmasıyla birlikte toksinler, mikroplar, sindirilmemiş yiyecek parçaları gibi istenmeyen maddeler kan dolaşımına geçmiş oluyor. Kan dolaşımına geçen bu maddeleri tanımayan bağışıklık sisteminin bu maddelere saldırıyor ve sonucunda vücut kendi kendine zarar vermiş oluyor.

Geçirgen Bağırsak Sendromunun Tanısı Nasıl Konulur? Geçirgen Bağırsak Sendromu Nasıl Anlaşılır?

Kabızlık, şişkinlik, ishal gibi sorunlarınız varsa bu durum bir bağırsak hastalığının habercisi olabilir. Bunlar saptanması kolay kısımlardır. Hiçbir bağırsak sorunu olmadığı halde alerji, egzama, depresyon, anksiyete, hiperaktivite, yorgunluk, hashimato, eklem ağrısı, romatoid artrit, fibromiyalji ve ürtiker de bağırsak hastalıklarının belirtileri arasında yer almaktadır. Hiçbir bağırsak sorunu yaşamasanız bile bu hastalıklar için bağırsak kontrolü şart.

Doğal Beslenme Tedavi İçin Olmazsa Olmaz!

Geçirgen bağırsak sendromunun tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu ve öncelikle hastalığa sebep olan nedenlerin tespit edilerek ortadan kaldırılması gerektiğinin farkına varmalıyız.

Doğal beslenme, geçirgen bağırsak sendromu tedavisinde oldukça önemlidir. Doğal olmayan besinleri tüketirsek; fazla tarım ilacı, ağır metal ve benzeri zararlı bileşene maruz kalabilir ve bu maruziyet sonucunda bağırsak duvarına zarar verebiliriz.

Geçirgen bağırsak sendromu aşağıdaki 4 yiyecek ve takviyeyle iyileştirilebilir:

Fermente süt ürünleri: Bağırsakların iyileşmesine yardımcı olabilecek hem probiyotikleri hem de kısa zincirli yağ asitlerini içerir. Kefir, ev yoğurdu, ekşi krema en iyileridir.

Kemik suyu: Kolajen ve hasarlı hücre duvarlarını iyileştirmeye yardımcı olabilecek amino asit, proline, glisin ve glutamine içerir. Geçirgen bağırsakların iyileşmesine ve otoimmün hastalığı iyileştirmeye yardımcı olması için kemik suyu tüketimini tavsiye edebilirim. Tadını sevmeyenler de çorbaları kemik suyu ile pişirirler ise kemik suyunun tadını almayacaklardır.

Fermente sebzeler: Bağırsak PH’ını ve bağırsağı destekleyen probiyotikleri dengeleyen organik asitler içerir. Sebze ile yapılan tüm turşu çeşitleri fermente sebzelere en iyi örnektir. Fermente sebzeler floranın “Lactobacillus acidofillus” kısmını üretirler. 

Hindistan Cevizi Yağı: Hindistan cevizinde bulunan MCT’ler (orta zincirli yağ asitleri) diğer yağ asitlerinden daha kolay sindirilebilmektedir, böylece geçirgen bağırsağı en iyi şekilde onaran yağ asitleridir. Günlük tüketimde türk kahvemizin veya omletimizin içine 1 tatlı kaşığı koyarak rahatlıkla tüketebilirsiniz.

Tüm bunların dışında omega-3 içeren anti-inflamatuar (iltihapla savaşan) gıdalar da geçirgen bağırsağı tamir etmek için en yararlı gıdalardır. En iyi omega-3, balıklar başta olmak üzere en çok uskumru, deniz ürünleri ve keten tohumunda bulunmaktadır.

Son olarak böyle bir bağırsak rahatsızlığınız olduğunu düşünüyorsanız mutlaka doktora sonrasında da bir beslenme uzmanına danışmanızı tavsiye ederim. Hepinize sağlıklı günler.. 😊